HU HU KELEBEK...

Salı, Mayıs 29 8 Yorum

Her şey ne de çok değişiyor farkında mısın kelebek ...  


İki gündür öyle güzel yağıyor ki mübarek. Balkona çıkıp temiz havayı şööyle bir soluduğumda birden Nisan ayındayız gibi geldi bana, Nisan yağmurları gibiydi. Düşündüm de anlık, hangi aydayız diye. Nisan bana hep kardeşimi hatırlatır. Düşen damlalar eşliğinde, Nisan ayında doğan, burcu da boğa olan, biricik, bir tanecik kardeşimi düşündüm.
Daha dünkü fotoğraflarda, biri kıvırcık, biri pırasa, iki minik kafa duruyordu yanyana.
Askılı pantolonlu, kırmızı fırfırlı elbiseli, beyaz montlu, yumoş kapşonlu.

İkiz değil ama iki kız. Biri 83'te biri 84'te; biri Mart'ta, biri Nisan'da; biri 22. günde, biri 23. günde; biri sabah  namazı vaktinde, biri ikindi ezanı akabinde... İkiz değil ama iki kız peşpeşe...

Senin olmadığım bir bebeklik resmim var mı hatırlamıyorum. Kendimi bildim bileli, ya ben senin peşinde ya sen benim peşimde. Ben oynamaya meraklı, sen çocuk halinle benden oturaklı. Buna rağmen küçük kardeşim benim, mağrur ve çok tatlı. Annemin anlattığına göre de hem çok titiz hem meraklı. Sen zeka küpü, hep hazır cevaplı. Dobra dobur, çekinmeden ilan edersin kim mazlum, kim haklı.
Bak şimdi, kurduğumuz hayallerin kimi suya daldı, kimi başımızın tacı, canparçası.
... ...
Aklıma neler geldi neler...

Kıyafetlerimizin renk farkı hariç aynı olmasına benim aksime, gıcık kapman...
Babamın akşamları getirdiği Halley'i senden önce yiyip, sen yerken karşına geçip sana bakmam...
Babamın deyimiyle, kendi başına bir devlet olman...
Pek bilmişliğinle ve şirinliğinle nazarları hep üzerine toplaman...(burada kıskançlık feryatları var :p)
Bir korku filmi vardı adını unuttum, pek de isim bilmem ya ben zaten, bir kız vardı hani, siyah ve uzun saçlarını önüne dökmüş korkunç görünüyordu, öyle bir sahne vardı hani, o sahneyi korktuğumu bile bile bana defalarca yaşatman ve kocaman kız halimle annemi bana illa çağırtmadan rolünü bozmaman...
Kışın bile servisçi amcayı ikna edip dondurmacının önünde servisi durdurman... dondurma sevdan...
Ben klasiklerden takılıp ağır ağır giderken, yabancı şarkılarla nevrimi döndürmen ve acaba kardeşim satanist mi oluyor diye beni düşündürmen ve bundan zevk alman...
Gurup Vitamin kasetlerini binlerce kez dinlemen, Tarkan hayranlığın ve Doğuş'un imza gününe koşarak gitmen :) Tamam o zaman daha küçüktün :)
Hani sen sırf macera olsun diye suç ortağınla, okulun duvarından o cânım pileli eteklerle,  okulun karşısındaki büfeden o hiç bitmeyen, ne hikmetse okulun kantininde olmayan! bi şeyleri almaya giderken, pardon, almak için okuldan kaçmaya çalışırken seni pencereden görüp, napıyosunuz! deyu feryad figan pencereden deli gibi seni caydırmaya uğraştığım, senin de bi yandan duvara tırmanmaya azm etmiş, o cehdu gayret içinde de bana laf yetiştirirkenki halin ve suç ortağınla benim iyi abla halime "şaka mısın yaa!" deyip alaylı gülmeleriniz... Şimdi ikinizde annesiniz...
İlk, orta, lisede hep aynı okullara gitmemiz ve hep benden bir önceki sınıfta olmandan duyduğum mutluluğa binaen aynı üniversiteye gideriz inşallah duama senin klasik tribin eşliğindeki zıt duan...
Üniversitede olmadı ama, masterda yine beraberiz dansım ve senin bakışların... Hani Türkan Şorayvari olanından...
Sinemaya gittiğimizde hep benden uzakta oturma gayretin ve aslında benimle film izleme keyfınden kendini mahrum bırakmaman için sana yapışmam...
Yol-yön bulma becerime hayran olman :)
Evet, çayıma hala bandırıyorum bi sürü şey ve sen hala deli oluyorsun...
 Seni güldürebilen espirilerimi defalarca yapmama bayılman ... -baymak olanından-
Macera olsun, gezmek olsun da nasil olursa olsun diye yola çıkıp, kendimizi Kadırga'nın meydanında bulmamız...
Benim, elimi bi tarafımı her kestiğimde, nolur kankardeş olalım, sana kankii diyeyim ısrarıma, "Ayy, yeteri kadar kardeşiz zaten, daha fazla kardeş olmak istemiyorum!" cevabın...
Her ne kadar iyimser olanın ben olduğumu söylesen de, aslında hep bir ümit halesi etrafında gezmen de bunu farketmemen...


Evlere şenlik, nur topu güzellik...
Daha neler var neler...
Bir ömür nefesi adedince hatıralar...
Devam edersem daha, yarışmaya başlayacağım bulutlarla...
Şimdi sen doğuda, ben batıda
Bilmem ne  zaman geliriz bir daha yan yana...
Anlatacağım çoook şeyler var yavrularına.
Ve tekrar söylüyorum sana;
Canımın taa içisin sen, nasıl severim bir bilsen... Hayatımı, annemi, babamı, biricik kardeşimi, kardeşliği, şimdi gurbette olmanın sızısını, Yaradan emaneti yavrularımızın ilk adımlarını, geçmişin tadı-tuzu damağımda anılarını, geleceğe dair hayallerimin ve ideallerimin dünyasını seninle paylaştığım için çok şükür çook...
Allahım, ne de güzel yağdırıyorsun...


Her şey ne de çok değişiyor, sen de farkındasın di mi kelebek ...  



8 Yorum:

  • Nesrin dedi ki...

    Ne güzel anlatmışsınız. Kardeşler hep böyle galiba:)

  • Demlikalem dedi ki...

    :)Ne guzel di mi kardeslik. Allah herkese candostu kardes nasip etsin...

  • nurhan dedi ki...

    çok hoşuma gitti yazın .. Benim de bir kızkardeşim var ve onlar çok özel oluyorlar .. tabi ablaları da onlar için özel ;)

  • Demlikalem dedi ki...

    Tesekkurler Ahucum. Hepp farkinda kalabilmek umidiyle, sevgiler..

  • Demlikalem dedi ki...

    Evet Nurhan, o yuzden diyorum Allah saglik, sihhat, imkan versin de kizlara bi kizkardes, oglanlara da bi erkek kardes sart :)

  • Demlikalem dedi ki...

    Heh, evet yaa, Halka'ydi dimi.. Ah yine o urkutucu sahne geldi gozumun onune :)

Yorum Gönder

 

©Copyright 2011 Demlikalem | ...