EZBERE YAŞIYORUZ

Pazar, Mart 18 0 Yorum
Bedava yaşıyoruz bedava
Hava bedava, bulut bedava
Yağmur, çamur bedava ...
...
Bedava yaşıyoruz bedava.
                      Orhan Veli
Saatlerin, bir saat ileri alınmasıyla birlikte, zaten uzayan gündüzler -çok şükür- daha da bir uzadı.
Her gün, dakika dakika uzamakta güneşle birliktelik.
Son bilmem kaç yılda en çok karın yağdığı sene sıralamasında şimdiden 2. sırada bu yıl.
Ve daha Mart ayındayız. Bakalım rekor kimde kalacak Haziran'a kadar.
Güneşli olmasına rağmen havalar hala çok soğuk ama, marketten arabaya yürüyene kadar ayaklarımızı dondurmayacak kadar da sıcakladı.
E bahar geldi ya buraların baharı da böyleymiş demek ki. Buna da şükür.
Küçük hanım, artık parka gitmek istemenin manasız olduğunu idrak ettiğinden, babasına markete gitmek için yalvarır vaziyette. Tontiş oğluşuma da kapıdan çıkmak olsun yeter ki...
Zaten artık güneşe aldanıp kapı önüne veya balkona çıkmaya da, kardan adam yapmaya da tövbe.
Yaşamak en iyi öğretici herhalde.
Alaska... Ezberlerimi bozan şehir Anchorage...
İlk zamanlar, tanıştığımız kişilere, buralarda neler yapılır, insanlar nerelere gider, nasıl aktivitiler var mesela bizim de katılabileceğimiz şeklinde sorular sorup bi alan araştırmasına girdiğimiz zamanlarda, sağdan soldan öneriler beklerken aldığımız kısacık ve öz bir cevap vardı; " O kadar düşünmenize gerek yok, zaten kış gelince evden dışarı çıkmak istemezsiniz!" ...
Çok değil iki-üç ay sonrasında gelen karla başladı el-ayak çekilmeye ortalıktan.
Arada geniş çaplı akiviteler olmuyor da değil. Geçen hafta sonu mesela, kızak çeken köpeklerin yarışı vardı İditarod denilen...vb.  Her neyse... 
Sokakta kazara çocuk sesi duyarsak, büyük-küçük farketmez, kızım; "Onlar benim arkadaşlarım anne." diyerek evimizin önünden geçmelerini seyreder oldu / aslında olduk. Kapalı ve paralı oyun yerleri de var ama ben pek rahat edemiyorum orada, cocuklara her daim mudahale eden anne*babalar oluyor. 
Geçenlerde, günlerin kısa olduğu vakitlerde, aslında Alaska'da iyi roman yazılır diye düşündüm.
























Bir yazar olsaydım herhalde öyle yapardım.
Arada downtown'a iner etrafı kolaçan eder, kahvemi alıp arabayla biraz dolaşıp, okyanus kenarında göğsümü daraltan gökyüzüne uzunca bakıp, sanki havayı içime çektikçe göğü genişletecekmişim gibi soğuğu soluklayııp, okyanusun buz tutmuş dalgalarının akıntıyla sakince akışını izleyip, beyazdan griye dönen arada da parlayan güneşte ışıldayan karları seyrede seyrede evime gelir, sıcacık köşeme oturur, roman kahramanlarımla kaldığım yerden devam ederdim hayatıma...
Anlık bir düşünceydi... Belki de yazarlar böyl bir yerde yazamalar, bilmem ki...
Ya da inzivaya çekilip bir süre uzlet yaşamak isteyenler için ideal bir yer olurdu burası. 
























Belki de doğma büyüme Alaskalı olsaydım, yukarıda yazdıklarımı söylemezdim. 
Küçükk çocuklu, karlı-buzlu havalarda araba kullanmaya korkan ve bilgisayarın başından kalkma lüksü olmayan bir eşin hanımı olarak benim Alaska izlenimlerim şimdilik bu doğrultuda. Allah nasibetsin de, Haziran'ı, karların erimesini iple çekiyoruz. 

Velhasıl, ben bu ezberlerle yaşarken... 
Her gün aynı manzara karşısında, yeni ama yinelenen bir güne başlamanın uyuşukluğunu atmak için güneşi bahane ediyormuşum.
Ezbere yaşıyormuşum da, ezberden konuşuyormuşum.
Her günün her dakikasının, her saniyenin her aşiresinin bir umman olduğunu ezberden söylüyormuşum da gözüm kapalı, rutine kurban gidişinde, 'zaten bedava' deyip haklı çıkarıyormuşum aklımca ezberimi.
Bedava yaşıyormuşum.
Yunus, 99 günde 99 ismi vird edinmişti ya kendine, romanda öyle diyordu ya hani.
Geçen haftaydı...
9 saniye miydi, 99 saniye miydi bilemiyorum...
9 dakika mıydı epi topu hayal gibiydi, anımsayamıyorum...
Elimden kayıp gittiğini sandığım her şeyimin ateşi miydi içimi yakan, titremesi miydi dünyamı sarsan...
Ambulansın soğuk kokusu muydu, ne olacak korkusu muydu kalbimi gözlerime akıtan...
99 gün gerekmiyoruş Rabbimin isimlerini idrak etmeye...
9 saniye kafiymiş 99 ismin sahibini içten görmeye...
Anchorage, bana ezberlerimi bozduran şehir...
Bana bilmediklerimi öğreten şehir...
Beni benden alan sonra bana başka bir ben bırakan şehir...
Anchorage... Allah'ın 99 ismiyle anımsayacağim şehir...
Hayırlara belde olasın ey şehir...
...
Elhamdülillah ala külli hâl....









0 Yorum:

Yorum Gönder

 

©Copyright 2011 Demlikalem | ...