AKILSIZLIK GİRDABINDA DÜMENİN BAŞINDA

Şu aralar, maç seyreder gibi geçiriyorum günlerimi.
Hangi dakika gol olacak acaba diye heyecanla bekliyorum.
Eşime gelen her e-mailde, çalan her telefonda hop oturup hop kalkıyorum.
Gün içinde arayıp da yeni bir gelişme var mı diye sormasam akşamı zor ediyorum.
Dualar dilimde, tesbihler elimde kendimce dolanıyorum.
En son kardeşime 'ay bi de 1000 tane de şundan okuyalım' dediğimde; 'Sen de güllü Yasinler (güllü Yasin'li dua kitapçıkları yani) gibi oldun heee!' ikazını alınca bi baktm halime.
Sadre şifa bir hikayecik geldi aklıma da kendimi kahramanı olarak buldum naçizane...
Hikayecik şöyle ki;
Hani vaktiyle iki adamcağız, bellerinde ve başlarında ağır yükleriyle, bilet alıp büyük bir gemiye binmişler.

Biri, gemiye binince yüklerini indirmiş. Hatta üzerine oturmuş da seyreylemiş etrafı. 
Diğeri ise, yükünü yere bırakmamakta ısrarlı. 
Demiş öteki, 'Yükün ağır, bırak gemiye de rahat et.'
'Çıks' demiş bizimki. 'Ben güçlü, kuvvetli adamım. Bırakırsam belki zayi olur, bi şey olur. Ben malımı başımda, belimde muhafaza edeceğim.' demiş.
'Aman neme lazım!'a getirmiş meseleyi yani. 
Benim gibi inatçının tekiymiş demek ki, gemi gidiyor, yükler onun başında, belinde gidiyor.
Acımış herhalde adamcağıza da demiş yine öteki; 'Tamam sen kuvvetlisin de be adam, bu gemiyi de bizi de, seni de kaldıran hükümdarlık gemisi daha kuvvetlidir, daha iyi muhafaza eder. 
Belki başın döner de yükünle beraber denize düşersin.
E be adam, gittikçe kuvvetten de düşersin bu halde. 
Şu bükülmüş belin, şu akılsız başın, gittikçe ağırlaşan yüklere güç yetiremeyecek bak... 
E hadi diyelim taşıdın, peki kaptan senin bu halini görse ne olur biliyor musun?
Ya divanedir, delidir bu adam der kovar seni.
Ya da hainin tekidir, gemimizi suçluyor da, üstüne bizimle alay ediyor. 
Hapsedin şunu, der. 
Efendi efendi, aklını başına al.
Hem herkese maskara olursun bu halde. 
Çünkü bak, dikkat ehli nazarında, zayıflığı ve acizliği gösteren gururlanmanla, kibirlenmenle; gösterişi ve  alçaklığı gösteren yapmacıklığınla kendini gülünç hale getirdin. 
Bir diğer deyişle, kendini millete madara ettin yani. 
Baksana haline, millet sana gülüyor.'
Neyse ki zavallının aklı başına gelmiş de bu nasihatten sonra, yükünü yere koymuş
Bi güzel de oturmuş üzerine. 
Demiş bizimki, 'Ya hay Allah razı olsun senden. Oh be! Zahmetten de, hapisten de, maskaralıktan da kurtuldum sayende...'

Hikayenin sonunda der ki mübarek Zat-ı muhterem;

'İşte ey tevekkülsüz insan! Sen de bu adam gibi aklını baına al, tevekkül et. Bütün kainatın dilenciliğinden ve her hadisenin karşısında titremekten, kendini beğendirmeye çalışmaktan, maskaralıktan, ahirette mutsuzluktan, dünyadaki sıkıntıların hapsinden  kurtulasın.' 

Bu şehir girdap gülüm' şarkısını söyleye söyleye, gönül denizimde oluşturduğum girdapları dindirmek için 'Allahım, Sana tevekkül ettim, Sana dayandım...' diyorum.
Düşünüyorum da eşime bakıp, adamcağız işin içinde ama sakin görünüyor.
Diyor, ben yapmam gerekenleri yaptım, netice Allah'a ait.
Hayırlısı için dua edelim.' Bu kadar.
... Yani evet işin özü bu kadar.
Ama benim zihnimde ah neler neler...
Yüklerim elimde, belimde, başımda, zihnimde...
Sırf bu acaba eşim nereden kabul alacak, orada ne kadar kalacağız, orada DSW var mı, orası neresi, biz neredeyiz, pusulamız nereye meselesinde değil bu genel tavır.

İşte akıllanmıyor kolay kolay  benlik.
Geçen yıl da aynı yollardan geçtik.
Colorado'ya rotamızı çevirdik ama kendimizi Alaska'nın serin kucağında bulduk.
Rabbim tayinimizi buraya çıkarmış dedik, hamdettik.
En az beş-alt yıl Alaskalıyız büyük ihtimalle, dedik, kısmet bu ya, pusulanıın ibresi yine oynamaya başladı. Hayırlısı dedik, bekliyoruz...
Ama işte o bekleme hali var ya... Nefes adedince bekleme halleri...

Ah ne çok unutuyorum ve ne çok konuşuyorum, ne çok konuşmak istiyorum....
Gri adamın aksine...
Yani olay şu işte; tamam, fiili duamızı yaptık.
Hani şu 'evrene mesaj yollama' olayı dedikleri aslında fiili dua demek bencesi laf aramızda.
Kavli duamızı da yapıyoruz ve neticeyi Her Şeyin Sahibi'ne emanet ediyoruz...
Vakti, zamanı gelince yaşanacakları düşünüp de şimdiden olur mu olmaz mı bilmeden kendini heder etmek niye...
Bu zamanı girdaplara hapsetmek niye...
...
Dönelim gemideki akılsız adama, yani aynaya..
Diyelim 'Tewekkeltü alellah.'
Hawaii, Florida, Montana,
Virginia, Nebraska, Arizona
Farketmez yanımızda Yar oldukça
Allah karşılaştırsın hayırlarla
Hem bu dünyada hem öte diyarda...
Esasında belli olan belirsizlik dehlizlerinde salınan gemilerin selamete çıkması niyazıyla....