SATIR SATIR KANUN VE SAİR...

Salı, Nisan 24 6 Yorum


Bir kanunum olsa... Tellerinin arasında hayatın bestesini yaşasam en güzel notalarla...
Satır aralarını okuduğum kitaplar gibi... Derinlerini okumaya çalışmaktan yorulduğum zaman kanunumun tellerine anlatsam anladıklarımı, anlayamadıklarımı...
Kanunum olsa da, bir ney'in nefesine eşlik etsem... İnlemelerine katılsam deryada damla niyetine.
Ah ederken af dilesem  gözümden yaşlar süzülürken mukaddes sayılan ama kutsiliğinden endişe ettiğim havzıma. Her tele dokunuşta berraklaştırabilsem keşke bir nebze o suyu...

Bir tel, bir damla, bir tel, bir damla, bir de neyin har nefesi, bir de kemanın iç çekişi, tanburun kafasını taşlara vururcasına ah ah edişi... bir tel, bir damla. Hayatın nakışını ilmek ilmek işler gibi... Hay olmanın, diri kalmanın, yalnız olmanın, gayrıdan yana yapayalnız kalmanın hazzını resmeder gibi... Dizlerimin bağını çözen her anlamsızlıkta, gönül bağımı düğümlesem yine bir telin titreyişi ve bir damlanın gökten haber verircesine, tellerin arasından manaya yol bulmasıyla... Kimi zaman sükunetle, çoğunlukla da süratle dokur gibi okumak her anı, kanunun sesinde... Paragraf başlarında durup 'ne anladım buraya kadar' der gibi, mazinin satırlarında gözlerimi dolaştırdığımda, her bir harfin bıraktığı iz gibi, kanunun mandalları misali irademi gevşetip sıktığım demlerin izleri... 
Ben kanunu ömrümde bir kere elime aldım. Kıymetli bir zatın, hiç bir rahatsızık emaresi göstermeden, tabir yerindeyse, nur topu bebeğini kucağıma bırakması gibiydi o an benim için. Sanat erbabı için enstrümanları böyledir, kıymetlidir ya, kıyılamaz diye düşünürüm, belki öyleydi ya da değildi... Kanun sanki nur yumağı bir bebek kucağımda. Ağlasa, ağlarsın onunla... Gülse, katıla katıla katılırsın kahkahasına... O an aklıma geldi de şimdi, heyecanım tazelendi, gönlüm doldu taştı iştiyakıyla... Velhasıl...

...Ve kanun uyumludur da diğer sazlarla... Kol, kanat gerer gibidir, bütünleyicidir benim nazarımda. Derler, toplar, gedikleri kapatır da... Kainattaki uyum, hadiselerdeki uyumun gölgesinde, yakıştırır zıtlıkları birbirine. Uçsuz, bucaksız gökle, okyanusa köprü olan ufuktaki ince bir çizgi gibidir. Ebru yaparken kanun dinlerim ben, sesin ebrusudur kanun benim teknemde. Hat-kaligrafi çalışırken de kanun dinlerim ben. Kalemin, kamışın kağıtla meşkinde, aşkın sesidir kanun arka planda. Kahvemi içerken de kanun dinlerim ben penceremin kenarında, dünya hayatının çoğunlukla dar ve tek yönlü sokaklarını seyrederken... Ötesini görmediğim ama görmüş gibi inandığım bu yolların ardını düşünürken de kanun dinlerim el açarcasına, 'bu yolların genişliğini göster bize Ya Rab'ın sessiz ama kapının tokmağına yapışmış, eli boş dönmeyeceğini bildiğinden kapının paspasında ulur gibi yalvarırcasına... Kanun huzur verir bana. En neşeli taksimlerde bile hüzün fonu duyduğumdan huzurlu gelir bana. Kanun mızraplı bir çalgıdır ne de olsa. Kanun, can parçası emanetlerimin sesi, soluğu, şen kahkahası, şımarık ağlaması gibidir nazarımda. Kanun, kanun gibidir demli topraklarımda. Kanunlar üstü kanunları ve varlığın Tek Hakimi'ni hatırlatır bana. Tele her dokunuştaki titreyişin beraberindeki o ses, en güzel isimlerin şefkatli dokunuşu gibi gelir bana. Güneşten yansıyan ışıkların renkten renge girmesi gibi, güzelliğin melodisine çağırır kanun. Edeple, tebessümle, sabırla, içten duayla, ızdırapla, hasretle, samimiyetle, ferahlatan bir esintiyle. Birlik ve beraberliğe çağırır yalnızlığın mutluluğunun yanında. Bir evin, soba yanan tek odasındaki yuva sıcaklığı vardır kanunun havasında. Alımlıdır da, nazlıdır da kanun biraz da utangaçtır bazı zamanlarda. Hani deyip diyeceğini de, atar seni bin bir hülyanın kucağına. Sonra da yanakları al al kaçar gibi gider de, bakakalırsın ardından, tekrar be tekrar duymak istersin. Güzelim dudaklarından dökülen incileri toplarcasına tekrarlarsın duyduklarını hücrelerine duyururcasına.  Sonra her inci, nurdan bir baştacı olur harikuladelik dergahında. Yine de selam gönderir gibi o Sevgili'ye, utana, sıkıla, mahcubiyetin girdabında... İnanmayan varsa bana, kendi dinlesin de, din-len-sin, dillensin, dillendirsin pır pır yüreğini tam şu anda...
Unutmadan, kanun çalınır bütün parmaklarla ya hani; o zaman diyeyim ki, hayat bestesini yaşarken bütün istidat ve kabiliyetleri kullanarak istikamet üzere olan notaların rotasında yol alabilmek niyazıyla...
Selam olsun, selamet olsun Farabi sana da...
Dinleyenlerin sadrine şifa olsun, huzur olsun, nasuh bir tövbe olsun ruh aynalarında...


6 Yorum:

  • siyah kuğu dedi ki...

    Güzel bir yazı ,hayran kaldım,
    sevgiler...

  • PeNeLoPe dedi ki...

    Uzun zamandır okudugum en güzel yazı..
    Olmayan "kanun"un sana bunları yazdırıyorsa, kanun aldıgında nasıl yazıcaksın merak ediyorum ;)

  • Demlikalem dedi ki...

    Ben de kanuna hayranim... Benden de sevgiler...

  • Demlikalem dedi ki...

    Shukran kesiran :) Teveccuhun canim.. Kanunu alirsam, o yazacak sonrasini :) Muhabbetle...

  • bensu dedi ki...

    merhabalar blogunuz çok güzel bende bloguma beklerim şimdiden teşekkürler,sevgiler...

    http://bensukaya.blogspot.com/

  • Demlikalem dedi ki...

    Geldim bile Bensu :) Ben de tesekkur ederim.

Yorum Gönder

 

©Copyright 2011 Demlikalem | ...