BİLİM SANAT BAHANE EĞLENCE ŞAHANE

Çarşamba, Mart 28 2 Yorum



Gündüzler uzuyor her geçen gün dakika dakika. Havalar da ufaktan ufaktan ılımaya başladı geçtiğimiz hafta itibariyle çok şükür. Çocuklarla evde yapmak için bi sürü aktvite bulup, kağıdı buzdolabının üzerine yapıştırdım. Aklımıza estikçe bakıp, seçiyoruz, oynuyoruz. Bi zaman sonra çocukları etrafa saçılmış kendi çaplarında oynarken, kendimi de dava edindiğim faaliyeti bitirmeye çalışırken buluyorum. 
Bu hafta sonu da erimeye başlayan karların hürmetine evde oturmayalım dedik ve nihayet buralardan ayrilmadan görmek istediğimiz Anchorage Müzesi'ne doğru yola koyulduk.




Abla- kardeş, bu tabloya uzunca bakıp tefekkür eylediler sanırsam ya da sanatsal eleştirilerde bulundular kendi aralarında... Anlamadık biz o kısmını, ama bu çok dikkatlerini çekti onca tablo arasında.


Dayanamayıp bir de Alaska hatırası çektik. Gerçeği dışarıda dururken ama bu mevsimde öyle dağ-tepe gezmeye cesaretimiz yokken... Sahi, 'macera olsun da dünyanın öbür ucunda olsun' diyen ben, çocuklardan sonra bi moose çıkacak karşıma  diye kapının önüne çıkmaya tırsar oldum. Sindim mi ne...



Ellerini bağla, otur, o da bir şey mi... Mona Lisa bi de böyle poz verseymiş ya kolaysa... 



Kelebeğim Mona Lisa'nın resmini dikkatlice süzüp geçti perdenin önüne. Sadece bakakaldık... 


Bu kadar sanat yeter gari deyup biraz da bilim dünyasına göz attık. Müzenin İmaginarium Discovery Center alanında doğadaki olayları anlatan düzenekler kurulmuştu. Meraklı ve şaşkın gözlerle etrafı seyrederken, henüz pek çoğunun ne olduğunu anlamasalar da eğlendi kuzucuklar çok şükür. Yukarıdaki simulasyon onlar için sadece baloncuk çıkaran bi oyuncak...


Kenardaki ipi çekince baloncuktan bir pencere oluşuyor ama resimde çok net değil. İlkinde anlatırken olayın  ne olduğunu sadece seyretti Meral. Havuncuk da bence o suya nasıl atlayabilirimin ince hesaplarını yapıyordu içten içe. Her şeye 'namah' yani 'tamam' dediği için anladı farzettik. 


İkincı seferde Meral olayı anlayınca çok mutlu oldu. Harun'un da üçüncüsünde hoşuna gitti. Herhalde onlar için sihir gibi bir şeydi. Keşke düşüncelerini bilebilseydim...


Onların bir şeylere hayret etmelerini o kadar çok seviyorum ki...


 Su şahane, bilim- sanat bahane...


Nihayetinde atağa geçti Haavuncuk dalış yapmak için bilim dünyasına. Bu kadar sabretmesine de şaşırmadım değil. 



 Tusunamiden ve afetlerden Rabbim muhafaza etsin ama bu tusunamiyi anlatan  modelde oynamak hoşlarına gitti. Ben rahatsız oldum gerçi bundan çünkü evler su altında kalıyordu her seferinde.  

 Volkan patlatma seansı. Şekerleme gibi... Bi tadına bakabiliyo muyuz abi bunun...

Şu balıkları pişirsek de yesek...



Benim kuzucuklarım, kuşların, dinazoların röntgenleriyle değil de legolarla daha çok ilgilendiler. Ama hoştu, hayvancağızların resimlerini masadaki parlak kısma koyunca kemiğini, zarını ne var ne yok sayıyosun.
Nihayetinde çok şükür mutlu oldular bunca bilinmeze rağmen. Aslında biz de çocuk gibiyiz çoğu zaman mutluyuz, bilinmezlere rağmen....
Vesselam...

2 Yorum:

  • PeNeLoPe dedi ki...

    Havuncuk'un Mona Lisa pozu harika :P Tam Havuncuk'a göre bir poz :P
    Meral de kendine yakışanı yapmış, hanımefendi kuzucuk, sanat gözü var onda, sanat :)
    Ama burası harikaymış, bırak cocukları ben bıle bayıldım :)
    Sense volkanın tadına bak ve balıkları pişirmeyi hayal et :P
    Bilimden bu kadar mı uzak olur insan, teessüf ederim :P

  • Demlikalem dedi ki...

    Hahhaa :) Canim bir evden bir kurban yeter :p
    Ben sosyal zekami konusturuyorum :)
    Sevgiler...

Yorum Gönder

 

©Copyright 2011 Demlikalem | ...