Derdim, Emanetin...

Perşembe, Şubat 28 4 Yorum

"...
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce
..."

Orhan Veli, şiirinin bu kısmını ikinci kıta olarak yazmış. Bense ilk sıraya alıyorum onun bu mısralarını. Sebebi mi? Bu derdin, ağlatmadan önce güzelliği tattırmasından, güzellik bu demekmiş meğerse dedirtmesinden. Bilmezdim, bilemezdim bu derde düşmeden, önceki cümlelerin ne anlam ifade edebileceğini.
Yoksa şarkıların güzelliği, ezberimdeki ifadelerdendi epey bir zaman. Şairin dediği gibi; "Kelimelerin kifayetsiz olduğunu" ezberden söylediğimi farkettiren de bu dert. Güzel dert...
Şairin bu üç mısrasını başta söylerdim ben işte bu sebepten.
"Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
..."
Güzelliğin de nasıl ifadesiz kalacağını öğreten yine bu dert. Şairin soru işaretinin akabinde, beni konuşturan yine bu dert. Kelimeler birbiri ardına koşarken, derken harfler bir bir gözyaşlarıyla akarken tek bir el dokunabilir o damlalara. Sen ağlarken duyar mı seni her zaman bilemem, ama onun ağlamasını Rab en iyi sana bildirir.
Keşke Orhan Veli'ye sorabilseydim, "Sen anne değilsin ki... Bunları nasıl yazdın?!" diye.
Keşke bu derdin devasını da bilseydim de, onun aksine, ben şiirimi "anlatabiliyorum" diye noktalasaydım. Başlığını da  "Annelik" koysaydım.
Ve keşke anneme, onun anneliğinin her yarama şifa olduğunu anlatabilseydim.
Birkaç kelime oyunuyla değil de, halimle... Ama o anne, Rabbim bildirir ona bir tek kelimeyi söylememle; Annem... Sen güzelller güzeli derdini daha da güzelleştirdin de peki ya ben?! ...


Emanetlerim... Biliyor musunuz, "Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu, Bu derde düşmeden önce."  
Annelliğimin her vaktinde olduğu gibi, yine anneliğimi düşünürken ben, "Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle?"

Aczime, fakrıma rağmen emanet edilen annelik derdine şifa emanetlerim...
Emanetlerim, sizi Rabbim'in ikramı olduğunuz için seviyorum önce, şükürle, hamdle...
Utanarak ve sıkılarak, mahçup bir vaziyette, her ne kadar bu güzelliği layıkıyla bilemesem de, bu derde düşürdüğü için hamdle dolu içim...
 Rabbim, yüceliğin kadar teşekkür ederim... Hepimize şifa, Sen'in sevgin... Mahçup etme Rabbim...
Emanetlerini ve kendimizi, anneliğimi Sana emanet ettim, her daim...
Bu dertle başka ne yapabilirim...
...
..
.


4 Yorum:

  • Mina dedi ki...

    Çok güzel yazmışsın, çok teşekkür ederim.

Yorum Gönder

 

©Copyright 2011 Demlikalem | ...