BAD-I HEVA * "bedava"

Bu sefer hava güneşliydi. Sabahleyin sokakta moose da görmedik, bir başka geyik cinsi de. Her sabah olduğu gibi, çocukların uyanma vakti yaklaşınca açtım kapıları, pencereleri. Gece 4 sularında doğmaya başlayan güneş pırıl pırıldı. Yağmurlu havalarda ayrı bi güzel görünen yeşilin her tonu ve sokağın başındaki kızılımsı ağaç, güneşin ışığında ayrı bi güzel görünüyordu. Kapının önünde bir araba vardı. Yan camlarında " I kalp you" ve şöförün yanındaki koltuğun tarafındaki camda, şöförü işaret eden bir ok ve okun üstünde de "Best boyfriend ever"  yazısı vardı.

He, yok bizimle alakası tabi arabanın, zaten ben yazsam "husband" yazardım. Pek hoşuma gitti ama. Sahibi ne çok mutlu olmuştur, hele bi de sürprizse... Biz de babalar gününde, babamıza böyle bir sürpriz yapabiliriz. "Best dady ever" yazıveririz bi de ok çizeriz söförü gösteren. Camlarına da kalpler çizeriz arabanın. Ama giderayak her şeyden kurtulmaya çalışıyoruz, boya almayız da kağıtlar yapıştırırız belki... Ay pek sevdim bu fikri.

Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
.... 
                 Orhan Veli

Velhasıl, nihayet çocukları parka götürdük. Parkın girişinde köpek sahiplerine de köpekçiklere de uyarı vardı. Evet, köpeklere de hitap etmiş bu uyarı. "Attention Dogs, Gırrr, bark, woof...." diye başlamışlar....

Hava günlük güneşlik görünse de resimlerde, buralar, bu aralar pek rüzgarlı bize göre.

Onlar erdi muradına, biz binelim salıncağa...

Sarı çiçekler yine vardı her yerde.  Meral heyecanla koşarken bi yandan da basmamak  için çiçeklere, ne yapacağını şaşırdı önce...

Küçükhanım, çiçekleri koparmadığımız için neredeyse her adımda eğilip çiçekleri kokladı. 

Haruncuk da o gün yerinde duramıyor, koşuyor, sağa sola tırmanıyor, zaptedilmiyordu. Şimşek hızına bağlı bir şekilde ablasının taklidi olarak o da güya eğilip çiçekleri  kokladı ama hızına yetişemedik.

Boyundan büyük işlere kalkışınca yakaladık onu da.

Bad-ı heva idi o gün de pek çok gün gibi. Yani rüzgar aldık, hava sattık. Bedavaydı işte.
Şairin dediği gibi, bedava yaşadık biz de o günü tıpkı bugün gibi. Bedava nefes alıp verdik, bedavadan gözlerimiz seyretti güzellikleri. Bedava neşelendik, eğlendik, bedavadan mutlu olduk her zamanki gibi. Ne okyanusun manzarasına, ne bulutların beyazına, ne çiçeklerin kokusuna, ne de mavinin, yeşilin, her rengin her tonuna hiiiç bi şey vermedik. Sadece aklımızdaydı hepsini var edenin adı, zikrettik. O kadar görkeme, ihtişama rağmen, usulca teşekkür ettik...
Bedavaydı hepsi, her gün olduğu gibi, her zamanki gibi nimetlendik... ...

Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
.... 
                Orhan Veli