PERVANENİN GEVEZELİĞİ

Yeni bir kitaba başlıyorum; Pervanenin Rüyası.
Vedat Ali Tok yazarı. Bir roman. İsmi hoşuma gittiği için sipariş ettiğim kitaplardan biri.
Pervane tasavvufta, aşkın mevzu bahis olduğu yerde geçmesi en muhtemel kelimelerden biri. Okuycaz bakalim neymiş...
Son günlerde gayr-i ihtiyari iç çekmelerimin daha bir farkındayım. Yerini dolduramadığım bir boşluk olduğunu hatırlatıyor bu iç çekmeler bana. Ah keşke anlayan biri olsa! Anneme söylesem "Maneviyatını kuvvetlendir kızım bak... Mutluluk insanın kendi içinde, hayata sarılmaya bak, tembel tembel oturma..."
diye başlayan ve devamını tahmin ettiğim cümleler takip edecek ki az önce telefonda dinledim bir fasıl. Abdest alıp iki rekat hacet namazı kılmak üzere karşılıklı anlaşarak kapattık telefonu. Yok ama öyle değil bu. Biliyorum ve her geçen gün daha da farkına varıyorum ki yok Allah'tan başkasıyla yakınlık. Benim biricik Velîm, Vedûdum... Gece ile gündüzün birbirini takip etmesi gibi gelen gidiyor, giden geliyor, ama Baki olan O. İçimde pırpır eden, sabırsızlanan bir his var. Dün keşke bir mektup arkadaşım olsa dedim de eşim penfriend diye sitelerin olduğundan bahsetti. Bi bakındım ama yok öyle de değil benim istediğim. Ne bileyim bir mürşid gibi olsa...
Ya da annem yanımda olsa... Galiba ben annemi, şefkatini, sevgisini, mektepli-medreseli tartışmalarımızı özledim... Bu kitabı da okuyacağım. Sonra bir diğerini... Sonra diğerini... sonra... sonra ... inş.

***
Pervanenin Rüyası'nı okudum. Ama pek bir şey anlayamadım. Yani pervane kimdi, rüyası neydi tam çıkartamadım. Kitapta Fuzûli'den bahsediliyor ziyadesiyle. Ben aslında tamamiyle onunla ilgili sanmıştım. Aslında onunla ilgili de. Kanûni'den tutun Mimar Sinan'a, dönemin söz ustaları, şehzadeleri, paşaları, entrikaları... Çok bölük pörçük geldi bana anlatımı. Heh şimdi burda yeni bir hikaye başlıyor herhalde bunu anlatacak diyorsun, ama o mesele orda bitiyor, tadımlık kalıyor bir nebze yani... Ya da ben kafamı toplamaya çalıştığım bir dönem geçirdiğim için bana çok dağınık geldi kitabın anlatımı, bilemiyorum. Velhasıl
kitabın isminden ve kitabın arkasındaki tanıtımını baz alacak olursam, umduğumu bulamadım. Kitap çanta boydu, acaba onun etkisi olmuş mudur diye de aklımdan geçmedi değil hani. İşte bu kadar kitap dostuyum ki rahat rahat eleştiriyorum bi de onca emeği... Napalım... Bu da ben işte...  Bu ummak ve bulmak da ayrı bir mesele ya.. Başka bir vakit israf ederim kelamı bunlar üzerine...