New York'ta Beş Minare

Haluk Bilginer filmi tek başına götürdü sanki. Müthiş kabiliyet... Mustafa Sandal'ın performansını da beğendim. Daha da iyi olur ins. Mahsun Kırmızıgül'e gelince; ayyyy, keşke başka biri oynasaymış, kusura bakmasın ama...

Yani adamcağız karizmatik olacak diye afralar, tafralar, çatık kaşlar falan filan. Çakma Polat yolunda gibi geldi hani. Bazı sahnelerde iyiydi gerçi, mimikler bakışlar, doğal oldğu sahelr de varı. Şimdi yiğidi öldür ama hakkını yeme demişler. Haluk Bilginer'i tek geçerim her zamanki gibi. Bu film hakkında sadece Haluk Bilginer'den bashedesim var...

Filmde, serpiştirilmiş artistik aksiyon sahneleri de vardı. Waaayyyy!! dedim bazı yerlerde. Filmin başında, olay zincirini anlamak için epeyce bi seyretmek gerekiyor. Çok bölük pörçük olmuş başları. Aralarda da boşluklar vardı epey. Mesajını vermiş tabi bu arada. Olay örgüsü zaviyesinden de fena değildi. Bi de ben tahmin etmiştim filmin sonunu, hem de onlar açıklamadan çaktım bunlar kandavalı diye. Eh insan firaset sahibi olunca filmin sonunu beklemeye gerek kalmıyor tabi, napalım! Ben de yıllarca film çekmiş, eleştiriler yapmış biriymişim gibi yazmışım aklıma geleni. Eh insan geveze olunca böyle oluyormuş, napalım !!

Kardeşçim, ya bu arada, seninle film seyretmeyi de özlemişim. Bi de şimdi seni daha iyi anlıyorum. Bir zamanlar benden şikayet ettiğin şeyleri zaman zaman yaşıyorum. Film seyrederken yanındakinin ha bire yorum yapması soru sorması pek hoş olmuyormuş :) Bu filmi anneme de seyrettir ...