Bİ 99 GÜN ...

OD aklımda hala.
İskender Pala, Yunus'un hasta yatağında geçirdiği 99 gün boyunca her gün Allah'ın bir ismini vird edindiğini yazmış romanında.
Bunca yıllık ömrümü geçtim, buraya geleli geçen kaç 99 gündür sadakatle andığım, zikrettiğim bir isim var mı diye düşündüm.
Hmmmm...
Ev aradığımız dönemlerde Ya Fettah diye geziyorduk emlakçıların peşinde, 'craiglist'i Ya Burhan diye tıklıyorduk.

Canparem kulağına kalpli küpesini tıktığında, Ya Şafi diyerek koştuk acile.
Alaska'nın karında kışında hastalanmayıp da New York'un serin olsa da güneşli havalarında hastalıktan bir deri bir kemik kaldıklarında yine dilimizde Ya Şafi vardı acile giderken ve bir de Ya Hakim...
İlk evimizde Ya Sabur diyerek geçirdik iki ayı ve Ya Baki deyip taşındık.
Yalnızlığın zifir demlerinde Ya Veli oldu konuştuğum, eşin bile yarenlik edemediği demlerde...
...
Neticede, gemimiz kıyıya her ulaştığında Ya Şekur deyip, rutine dönmüşüz.
Her dalgalanmada bir isme sarılmışız da sahillerde avare gezmişiz "Onlar Allah'ı ayakta, oturarak hatta yan gelip yatarken de anarlar." ayetini unutarak.  
Bilmem bi 99 gün daha yaşar mıyız ama...
Ezberlemeye değil de bu sefer, öğrenmeye, görmeye niyet ettim isimleri en baştan.
Aynaya bakarak başladık bugün Allah adını anarak...
Sonra pencereden yağan karı seyrederek Allah ismini dilimize doladık.
Dilerim gönlümüze de dolasın Rabbim...

Gönlün uyumuyor madem, dilin neden uykuda? 

                                                            OD